Okul gezisine çıkan Ansan’daki Danwon Lisesi’nden 325 öğrencinin de içinde olduğu toplam 476 yolcu taşıyan Sewol Feribotu 16 Nisan 2014’te Jindo-gun, Jeollanam-do kıyılarında batmış ve 250 si öğrenci olmak üzere toplam 304 kişinin hayatını kaybettiği büyük bir trajedi yaşanmıştı.

Sorumluların açığa çıkartılması için şu ana kadar Ulusal Denetleme ve Teftiş Kurulu, Meclis Araştırma Kurulu, 4.16 Sewol Felakti Özel Araştırma Komitesi’nin de dahil olduğu 4 kez soruşturma gerçekleştirilmesine rağmen halkın bu konudaki şüpheleri son bulmadı. Bunun üzerine 2019 yılının Kasım ayında doğrudan başsavcılık makamına bağlı “Sewol Özel Araştırma Komisyonu” oluşturuldu.

Komisyon, olayın üzerinden 6 yıl 9 ay, soruşturmanın başlangıcından ise 1 yıl 2 ay sonra geçtiğimiz 19 Ocak’ta raporunu yayımladı.

5

Komisyonun Araştırdığı Başlıklar

Komisyon toplamda 17 başlık çerçevesinde bir soruşturma yürüttü. Öne çıkan ve dikkat çeken başlıklar şu şekilde:

  • Sewol Feribotunun batmasının nedenlerini ortaya çıkaracak, geminin otomatik tanımlama sistemi (AIS) verilerinin manipüle edilip edilmediği,
  • Sahil Güvenlik Arama Kurtarma Ekibinin ihmalkarlığının olup olmadığı,
  • Yürütülen soruşturmalara, Cumhurbaşkanlığı ve Adalet Bakanlığı tarafından baskı oluşturmak suretiyle müdahale edilip edilmediği,
  • DVR (Kamera Kayıt Sistemi) Sisteminin kayıtlarında kurgu ve manipüle şüphesi,
  • Mağdur ailelerinin Silahlı Kuvvetler ve İstihbarat Teşkilatı tarafından takibe alındığına yönelik iddialar.

Komisyon bugün, daha önce hakkında dava açılan sahil güvenlik arama kurtarma komutanının sorumluluk ihmali ve komisyonun faaliyetlerinin engellenmesi dışındaki 15 iddianın bir kısmında şüpheli bir duruma rastlanmadığını, bir kısım iddiaların ise Sewol Soruşturma Kanunu’na göre atanacak başka bir özel araştırma komisyonuna devredileceğini açıkladı.

sewol faciası

Park Geun-Hye Hükümeti Sewol Araştırma ve Soruşturma Faaliyetleri Üzerinde Baskı Kurma Suçlamalarından Beraat Etti.

Komisyon daha önce baş şüpheli konumundaki soruşturmaya dışardan baskı uyguladığı iddia edilen Park Geun-Hye Hükümeti (G. Kore’nin azledilen eski cumhurbaşkanı) üyelerini beraat ettirdi.

Dönemin Adalet Bakanı Hwan Gyo An ile Sivil Hizmetler Genel Sekreteri Woo Byeong-woo, 2014 yılının Temmuz ve Ekim ayları arasında Sahil Güvenlik 123 nolu davayı soruşturan Gwangju Bölge Savcılığının atadığı savcılara tutuklama emri verilirken görevi ihmal sonucu ölüme sebebiyet verme hususunun tutuklama emrinde yer almaması konusunda emir verdikleri iddialarıyla suçlanmış ve haklarında görevi kötüye kullandıkları gerekçesiyle dava açılmıştı.

Komisyon, “Adalet Bakanlığı içinde boyle bir olayin vuku bulmus olma ihtimali bulunmasina ragmen, savcilik yetkilileri görevi ihmal sonucu ölüme sebebiyet verme hususunun tutuklama emrinde yer almaması doğrultusunda bir emir alıp almadıklarını hatırlamadıklarını ifade ettiler. Hal böyle olunca böyle bir emrin verilip verilmediğinin tespiti çok zor. Sonuç olarak Adalet Bakanlığının, savcılığın “görevi ihmal sonucu ölüme sebebiyet verme” suçlamamalarını uygulayacağı sonucuna itiraz etmediği göz önüne bulundurulduğunda, adı geçen yetkilileri görevi kötüye kullanma suçundan cezaya çarptırmak zor.” şeklinde açıklama yaptı.

Komisyon ayrıca, “Eski Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kim Gi-Chun’un da yer aldığı Mavi Saray’dan (G. Kore Cumhurbaşkanlığı Sarayı) soruşturmayı yürütenlere baskı yapıldığı iddialarıyla ilgili olarak, soruşturmayı yürütenler ile ilgili yapılan soruşturmada “Suiistimal veya hukuk dışı herhangi bir durum yahut davranış tespit edilmemiş ve adı geçen şüphelilerin denetçilere Mavi Saray’ı denetlemelerine mâni olacak şekilde baskı yaptığına dair hiçbir kanıt bulunamamıştır.” şeklinde açıklama yaptı.

sewol feribotu

Mağdurların Ailelerine Yasadışı Takip Söz Konusu Değil

Komisyon, Silahlı Kuvvetler ve İstihbarat Teşkilatı gibi devlet kurumlarının Sewol Feribotu’nda hayatını kaybedenlerin ailelerini yasadışı şekilde takibe aldığı ve eski cumhurbaşkanı Park- Geun-Hye’yide kapsayan görevi kötüye kullanma ve soruşturmaya engel olma iddialarına yönelik bir bulguya rastlanmadığını bildirdi. Buna karşılık eski cumhurbaşkanı Park Geun Hye’nin kolluk kuvvetlerinden Sewol mağdurlarının ailelerinden bir kısmının eğilimleri hakkında rapor almış olduğu tespit edilmiştir. Fakat el konulan gerek ilgili kurumların iç yazışmaları, gerekse de Cumhurbaşkanlığı kayıtları üzerinde yapılan inceleme neticesinde Mavi Saray’ın Sewol mağdurlarının ailelerini yasadışı takip/dinlemeye aldığına dair bir bulguya rastlanılmaması itibariyle Mavi Sarayin suça iştirak etmemiş olduğuna hükmetti.

Ulusal İstihbarat Teşkilatı’nın eski başkanları Jae-joon Nam ve Lee Byung-ki Sewol mağdurlarının ailelerinin eğilimleri hakkında özel bir rapor hazırladıklarını kabul ettiler. Ancak, basın toplantıları, röportajlar vb aracılığıyla hali hazırda medyaya yansımış bilgilerin derlenip toplanmasından ibaret olan bu eylemi görevi kötüye kullanma şeklinde değerlendirilemeyeceğine, ayrıca fiziki-teknik takip, telefon dinlemesi, hackleme gibi yöntemlerin kullanılmadığı gerekçesiyle olaya karışan tüm kişilerin üzerinden suçlamayı kaldırdı.

Bir istihbarat görevlisinin kimliğini gizleyerek ve Sewol Gemisi Kaptanı Lee Jun-seok ile temasa geçtiği iddiası üzerine başlatılan soruşturmada söz konusu şahsın istihbaratçı değil, bir gazeteci ile deniz polisi oldukları sonucuna ulaşıldı.

“Sewol Feribotu Kasıtlı Olarak Batırıldı” İddiasının Aslı Yok

Gazeteci Kim Eo-jun, birilerinin Sewol Feribotunu kasıtlı olarak batırdığını ve geminin rotasını kaydeden AIS’nin manipüle edildiğini iddia etmişti. Hatta 15 Nisan 2019’da vizyona giren ‘Hayalet Gemisi’ filmi de bu konuyu senaryo edinmişti.

Komisyon, AIS izleme verilerinin manipüle edildiğine dair şüphelerinin de doğru olmadığını bildirdi. Komisyon, “Denizcilik Bakanlığı’nın verdiği orijinal veriler ile özel kuruluşların AIS verilerini ve yabancı şirketlerin AIS verilerini karşılaştırarak analiz etti. Bunun sonucunda, Denizcilik Bakanlığı’nın Sewol Feribotu faciasından hemen sonra paylaştığı veriler ile 23 AIS baz istasyonundan alinan verilerin örtüştüğü tespit edildi. Bu verilerin manipüle edilebilmesi için özel şirketler de dahil olmak üzere tüm veri kaynaklarının eş zamanlı olarak manipüle edilmesi gerekir ki, bu da imkânsız bir şey” seklinde açıklama yaptı.

Helikopter Gönderilmemesi  Cana Kast Değildir.

Komisyon, olay esnasında, suya düşen öğrenci Im Mo-gun’un helikopter yerine botla transfer edilmesi ve bu suretle öğrenciyi kurtarmaktan kaçınıldığı iddialarına yönelik de suç unsuru olabilecek bir bulguya rastlamadı.

Olay yerinde çocuğa kalp masajı yapan acil kurtarma ekibi üyesinin, “çocuğun vücudundaki morarmaları görünce çoktan öldüğünü düşündüm” diye ifade verdiğini ve sahil güvenlik amirinin İm Gun’un yaşıyor olduğunu fark etmesi üzerine helikopter yerine bot ile nakliye edildiğine dair bir delilinde olmadığına hükmetti.

Komisyon, Sewol Feribotunun kamera kayıtlarının değiştirildiğine dair iddiaları da araştırdı. Fakat elde ettiği bilgileri yakında kurulacak olan bu konuda mütehassıs soruşturma ekibine aktarmaya karar verdi.

Komisyon başkanı Lim Kwan-hyuk, Soruşturmanın sonuçlarının açıklanmasının ardından gazetecilerin sorularına cevap verdi. Soruşturmanın kendileri açısından çok sarsıcı olduğunu ifade eden başkan, “başta çocuklar olmak üzere felakette hayatını kaybedenlerin son mesajlarını içeren video kayıtlarını ve yazışmaları tekrar tekrar izledik ve bu çok üzücüydü” dedi ve ekledi:

“Özellikle mağdurların ailelerinin tam da beklediği gibi bir sonuç çıkmamış olabilir soruşturmamızda dedi. Fakat bizler hukuk insanlarıyız. Olamayan şeyleri olmuş gibi göstererek gerçeklikten uzak bir yaklaşım ve ilkesizlik gösteremeyiz dedi. Kanunlara bağlı kalarak tamamen yasal çerçeve içinde bir soruşturma yürüttük”.

Naver Haber